YOUTUBE KANALIMIZI TAKİP EDİN >>> YOUTUBE KANALA GİRİŞ İÇİN TIKLA
Instagramda En çok kullanılan sosyal medya sözleri sitemizde sizler için yer almıştır. Kullanıcılar instagram ile ilgili güzel sözleri paylaştıkları resimlerin ve reels videoların açıklamasına ekleyerek daha fazla takipci kazanıyor. Bu haberimizde sizlere en güzel instagram sözlerini, coll, etkileyici ve anlamlı instagram sözlerini, instagram bio sözleri, instagram fotoğraf sözleri nelerdir onları paylaşacağız.
Instagram Sözleri – Fotoğrafın Altına Yazılacak Güzel Sözler
Bir devleti ve yönetimi tanımak ve istikbalinin ne olduğunu bilmek istersen o ülkede kaç tane namuslu, masum insanın hapiste olduğuna ve kaç suçlu ve kötünün serbest dolaştığına bakman yeterli.
Genelde böyle olur. Görmeyi umduğumuz kişiler onları düşündüğümüz ve en çok beklediğimiz zamanlarda değil, aklımızdan hiç geçmedikleri anlarda ortaya çıkarlar. Ve onları görmekten duyduğumuz sevincin, içimizin onu bastırdığımız
Ve bir hikayenin bittiği yerde öbürü başlardı. Son diye bir şey yoktu.
İnsanlar namuslu bir adamın yaşamasına izin vermeyecek kadar kötü olduğu için hayatım mahvoldu.
En iyisi insanın hikayesini dilediği gibi anlatması için serbest bırakmaktı.
Bence mutluluk, yaşama ilişkin berrak bir görüşte ve iyi kalplilikte yatmaktadır, dışsal şartlarda değil.
Ruhumda oldukça büyük bir sabrın olduğunu, dünyevi tutkularımın olmadığını, sadece kitaplara, yazma imkanına ve günde birkaç saat yalnız kalmaya ihtiyacım olduğunu görmek bana büyük neşe veriyor.
Zaman duygumu kaybettim ve her geçen günü, üzerini öylesine çizdiğim bir takvim olarak kullanıyorum sadece: “Geçti!”
Evet okuyorum. Epeyce okuyorum ve bunun bende ciddi etkileri oluyor. Yıllar önce okuduğum bir şeyi yeniden okuduğumda kendimde taze güçler hissediyorum. Kitapların kalbine kadar inip onu tümüyle kavrayarak ondan kendime yeni destekler ediniyorum.
Tüm mevzu benim romanıma bağlı. Onda başarısız olursam kendimi asarım.
Kardeşim, insanın umutsuz yaşaması ne kadar üzüntü verici! Geleceğe baktığımda tüylerim ürperiyor. Öyle soğuk bir kutup atmosferinde ilerliyorum ki oraya hiçbir güneş ışığı nüfuz edemiyor.
Her kuruşu bir amaca yönelttiği yıllarda parayı pek az sevmiş gibiydi; çünkü o zamanlar amacın kendisini severdi.
Dünyayı hakça yöneten adil bir Tanrı yerine, masumlara karşı tanıklık eden yalanların tanrısı var.
Dostluk, her şeyden önce, kesin güven duymaktır; onu aşktan ayıran budur. Aynı zamanda saygıdır; başka bir varlığın bütün her şeyiyle kabullenilmesidir.
Gördüğüm, görebildiğim her şey bana aittir. Ne kadar uzağı görebiliyorsam, o kadar çoğuna sahibim. Yalnız değilim: Dünya bana ait; benim için ve benimle var.
Akort edilmiş iki tel gibi titreşip duran, birbirlerinin titreşiminden beslenen iki mevcudiyetin ahengi sonsuz kez baştan tanışmak gibidir.
“Kopmak zordur” der Nietzsche, “bir bağı ortadan kaldırmak acı vericidir. Fakat çok geçmeden yerine yeni bir kanat çıkar.”
Elimi boğazımdan aşağı sokup içindekileri, göğsümdekini koparana dek çekmiş de çekmiş gibisin, anlıyor musun?
Çünkü insan, ruhunu ancak tüm yabancı tutkulardan, edinilmiş kültürden, iyi ya da kötü tüm maddi varlığından kurtularak anlayabilir.
Şu anda birlikte olmayı isteyebileceğim insanlar, sanatçılar ve acı çekmiş insanlar: yani “güzellik” ve “keder” i tanıyanlar; başka kimse ilgimi çekmiyor.
Güzel kitaplar yazamasam da en azından güzel kitaplar okuyabilirim, bundan büyük mutluluk olabilir mi?
“Keder”, “sevgi”nin eli dışında hangi el değse kanayan bir yaradır; “sevgi”nin eli değdiğinde bile kanar ama ıstırap vermez.
Senin kusurun, hayatı çok az tanıman değil, çok fazla tanımandı.
Bir kadın kırkına vardı mı, nelere sahip olduğunu, nelerden vazgeçmesi gerektiğini iyi bilmelidir artık.
Herkesin her konuda konuşmasına ve cümle alemin her şeyi dinlemesine izin veriliyor, ne yapılmış olursa olsun ve sırf kendini savunması için de değil, adeta zalimliklerin anlatımı ilgi çektiği için.
Güzel olanı kaybetmemenin sırrı, bulunca sıkıca sarılmaktır.
Keşke” dedi sonra, “keşke yarınlara ertelediğimiz şeylerin biz onlara eriştiğimizde birer pişmanlığa dönüşeceğini vaktiyle görebilseydik”
Tanıştığıma hiç memnun olmadığım kimselere, durmadan “tanıştığıma memnun oldum.” demek beni öldürüyor.
Sana çok ama.sana çok uğradım.yerini,yolunu bilmeden. Kaybolarak. Kaybederek.eksik. çok eksiktim ama ellerim vardı. Ellerimi sakladım. Sana ayırdım.ellerimle ellerini yazdım. Okudun. Anladın mı.
Şimdi ölmek, yaşamak için birikmiş acıların umudu olmaktan başka bir şey değildir.
Bazıları için hayat, bir boş kale ve kaçırılacak sayısız gol pozisyonundan ibaret!
Deleuze’ün yazdığı gibi, “bir imajda gerektiğinden az şey görebiliyorsak bu onu okumayı iyi bilmediğimizdendir.”
Bu aralar o kadar yaygınlaşmış bir genel kültürsüzlük ortamı, neredeyse kültürel bir çölleşme halinde dünyayı sarmış görünüyor ki, Türkiye özelinde bu ortamları suçlayamıyoruz bile… Dünyada da işler en az Türkiye’deki kadar kötü…
Artık yalnızca köleler var – ve bu kölelik içinde birileri paranın, ötekiler ise parasızlığın kölesi durumundalar…
Genellikle şeyleri göremeyiz. Ben kendi hesabıma, görmeye çabalıyorum. Uzağı göremem, çünkü miyopum, ama yakını görürüm. Görmeye çalışırım…
Şu giderek genel kültür haline geliyor: gittikçe daha az okuyor, daha çok seyrediyoruz…
0 Comments