Güzel Sözler – Sabahattin ali

Sevilen yazarlardan Güzel sözler serisinde bu gün sabahattin ali var ülkemizin sevilen ve en çok okunan yazarlarından bir çok kitabı gençlerimiz tarafından neredeyse ezberlenmitir ancak bu güzel yazıları tamamen kitap okumayı sevmeyen sadece küçük kesitlerle ilgilenen okurlarlada paylaşmak istedik ve bunun için sabahattin ali kitaplarından küçük alıntılar paylaştık . sizde bu yazıları sosyal medya hesaplarınızda ve durumlarınızda paylaşa bilirsiniz.

Gönlüm dışardaydı.

Hayat sanki sadece gözlerimin eriştiği yerlerden, içinde yaşadığım zamandan ibaretti.

Yanımda her şeye rağmen bana yabancı, bütün yakınlığına rağmen benden ayrı, benden başka bir insan…

“Başkasına merhamet etmek, ondan daha kuvvetli olduğunu zannetmektir ki, ne kendimizi bu kadar büyük, ne de başkalarını bizden daha zavallı görmeye hakkımız yoktur…”

Ben sizi kendim kadar tanıyorum. Belki de daha iyi…

Bu kadar kalabalığın içinde yalnızlık ne acı oluyor Yarabbi!..

Yalnız senin için yaşamak, hayatımdan senden başka her şeyi silip atmak istiyorum. Fikirlerimi, gayeleri seninle paylaşmak, doğru bulduğumuz şeylere beraber inanmak istiyorum.

“ Zaten muhitimden uzak duruşumun, vahşiliğimin bir sebebi de kitaplarda tanıştığım ve benimsediğim insanları muhitimde bulamayışım değil miydi?”

Yalnız senin için yaşamak, hayatımdan senden başka her şeyi silip atmak istiyorum. Fikirlerimi, gayeleri seninle paylaşmak, doğru bulduğumuz şeylere beraber inanmak istiyorum.

“ Zaten muhitimden uzak duruşumun, vahşiliğimin bir sebebi de kitaplarda tanıştığım ve benimsediğim insanları muhitimde bulamayışım değil miydi?”

Beni istediğim kadar sevmezsen ölürüm” cümlesini belki elli defa okudum. Ah Aliye, seni isteyebileceğinden çok seveceğim.

Gözlerinden binlerce defa hasretle öperim sevgili Aliye’ciğim.

Şu dünyayı adamakıllı görmeden, dünyanın ne olduğunu adamakıllı anlamadan buradan gidecek olduktan sonra ne diye buraya geldik sanki? Yaşadığımızın farkına varmayacak olduktan sonra ne diye yaşıyoruz?

”Hiçbir şey beni, hakkımdaki bir kanaati düzeltmek mecburiyeti kadar korkutmazdı.”

“Gözlerimi kapandığım zaman senin hayalini görüyorum…” diyorsun. Ah Aliye, ben gözlerim açıkken bile hep seni görüyorum.

Hep yazmak istiyorum. Ama ne lüzumu var?
Her şeyi, her şeyi bilhassa ruhumu hiç bulunamayacak yerlere saklamalı…

“Benim beklediğim aşk başka!” dedi.
“O, bütün mantıkların dışında, tarifi imkânsız ve mahiyeti bilinmeyen bir şey. Sevmek ve hoşlanmak başka, istemek, bütün ruhuyla, bütün vücuduyla, her şeyiyle istemek başka… Aşk bence bu istemektir. Mukavemet edilmez bir istemek!”

Şimdi gözlerim arkada değil, ileride, geçen güzel günleri değil, gelecek güzel günleri düşünüyorum.

İnsan alıştığı, güzel bulduğu, kendine yakın bulduğu yerlerden ayrılırken sanki vücudunun bir kısmını orada bırakıyormuş gibi üzülür.

Hayattan fazla şey bekleme. Dünyada her felaketin içinden en az zararla sıyrılmanın yolu hayata uymak, muhite uymak, hiç sivrilmemektir…

Herkes beni keyfi yerinde, daima gülen biri sanır. İşte bunun için yazılarım çok dertlidir. Hayatımda gösteremediğim teessürümü yazılarımda gösteriyorum.

“İçinde hakikaten sevmek kabiliyeti
olan bir insan hiçbir zaman bu
sevgiyi bir kişiye indirgeyemez
ve kimseden de böyle yapmasını bekleyemez.
Ne kadar çok insanı seversek,
asıl sevdiğimiz bir tek kişiyide
o kadar çok ve kuvvetli severiz.
Aşk dağıldıkça azalan bir şey değildir.”

Ben ikide birde böyle oluyorum, bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen de hiçbirini yüzünü görmek istemiyorum.

”Müthiş surette yalnız kaldığımı hissettim.. Ah!.. Bilhassa bu kadar kalabalığın içinde yalnızlık ne acı oluyor Yarabbi.

Ne kadar saklamak isterse istesin, bu hatıralar onun içerisini hâlâ dolduruyor. Hâlbuki ben unuttum bile… Hayır, unuttum diyemem, fakat üzerimde bir tesiri kalmamış.

”Hiçbir şey beni, hakkımdaki bir kanaati düzeltmek mecburiyeti kadar korkutmazdı.”

“Gözlerimi kapandığım zaman senin hayalini görüyorum…” diyorsun. Ah Aliye, ben gözlerim açıkken bile hep seni görüyorum.

Hep yazmak istiyorum. Ama ne lüzumu var?
Her şeyi, her şeyi bilhassa ruhumu hiç bulunamayacak yerlere saklamalı…

Şimdi gözlerim arkada değil, ileride, geçen güzel günleri değil, gelecek güzel günleri düşünüyorum.

İnsan alıştığı, güzel bulduğu, kendine yakın bulduğu yerlerden ayrılırken sanki vücudunun bir kısmını orada bırakıyormuş gibi üzülür.

Hayattan fazla şey bekleme. Dünyada her felaketin içinden en az zararla sıyrılmanın yolu hayata uymak, muhite uymak, hiç sivrilmemektir…

Şimdi gözlerim arkada değil, ileride, geçen güzel günleri değil, gelecek güzel günleri düşünüyorum.

Yaşımın yirmi sekiz olmadı bir şeyi ifade etmez, dertli seneler beni belki kırk yaşına gelmiş kadar ihtiyarlattılar. Senin cildin iyi kremler kullanarak güzelleşir, fakat benim kayıp olan senelerimin geri gelmesine imkan yok.

İnsan tahammül edemeyeceğini zannettiği şeylere pek çabuk alışıyor ve katlanıyor.

Fakat sevgili bir vücutta bulunmayan bir şeyi kendisinde taşımaya tahammül etmeyerek onu koparıp atabilmek, işte adaşım, yalnız bu sevmektir.