YOUTUBE KANALIMIZI TAKİP EDİN >>> YOUTUBE KANALA GİRİŞ İÇİN TIKLA
Abdülhamid Han Sözleri ,Sultan Abdülhamid’in Tarihe Geçen Sözleri
Abdulhamid sözleri en güzel sözler.
Tarihe damga vuran sultanlardan olan 2.abdulhamid zekası ve gücü ile bir döneme damga vurmuştur. O dönemde söyledigi net ve kararlı sözleri günümüze kadar gelmiştir. Zamanının en güçlü Sultanı olan abdulhamid sözlerini sizler için bir araya getirdik. Türk milletini ve Türk Devletini tam bir kararlılıkla seven Sultanın o günden bu güne gelen sözlerindede ülkesine ve devletine ne kadar bağlı oldugunu gözlemleyebiliriz. bu içerikde sizlere abdulhamid sözleri, sultan abdulhamid güzel sözler, sultan abdulhamit sözleri başlıgı yer almaktadır.
- Hiçbir fâni ihtirasım yoktur. Şu son günlerimde tek gayem, vatanı selâmet ve huzur içinde görmektir. Tecrübe, devlet hayatında büyük mazhariyettir. Ben hizmet arz etmezsem Allah ve tarih huzurunda mesul ve menfur (nefret edilen) olurum. Vebal, mani olanın olsun…
- Beni evhamlı sanıyorlardı… Hayır! Ben sadece gafil değildim, o kadar.
- Millet birbirini kırıp geçireceğine bırakın beni öldürsün.
- Bizi yükselten dinimize karşı duyduğumuz büyük aşktır.
- Çanakkale Savaşı sırasında her ihtimale karşı saltanatı Eskişehir’e taşımaya hazırlanan ve II. Abdülhamid’i de yanında götürmek isteyen Sultan V. Mehmed Reşad’a: “Ceddim Fatih Hazretleri İstanbul’u alırken, son Bizans İmparatoru şehirden kaçmayı düşünmemiş, ordusu başında ölmüştür. Biz, Bizans imparatorları kadar da mı olamıyoruz ki, şehri bırakmayı düşünüyoruz? Osmanlı Hanedanı İstanbul’u terk ederse bir daha oraya dönemez. Muhterem biraderime söyleyin; İstanbul’dan bir adım bile dışarı atmam” demiştir.
- Keşke ilmi insanlığın felahı için kullansaydınız savaş için değil!
- Batı hiçbir vakit adil olmamıştır. Yükselişlerinde masumların kanı vardır. Düşüşlerine de masumların göz yaşları neden olacaktır.
- Mesele benim şahsıma hücum etmeleri değil mesele devletimize, hilafet makamımıza hücum etmeleri.
- “Gafiller, boynumuzu eğmek isterler ama bilmezler ki, biz bir tek, Allah’ü Teala’nın,huzurunda eğiliriz.!
- Büyük devletler arasındaki rekabetin eninde sonunda onları çatışmaya götüreceği gözler önündeydi. Öyleyse Osmanlı Devleti de böyle bir çatışmaya kadar parçalanma tehlikelerinden uzak yaşamalı ve çatışma günü ağırlığını ortaya koymalıydı. İşte benim 33 yıl süren siyasetimin sırrı…
- Kanla alınan toprak kanla verilir.
Abdulhamid Sözleri
Sultan abdulhamid’in tarihe geçmiş sözleri
- Filistin’i satın almak isteyen Yahudileri kapımdan kovduğum için Allah’a şükrediyorum.
- Biz bu sahalardan çekilelim, emin olun ki buralar daimi karışık ve iğtişaş (özü kaybettirilmek istenen) sahalar haline gelecektir.
- Cevizin kabuğunu kırıp özüne inmeyen, cevizin hepsini kabuk zanneder.
- Düşmanın kurtuluş reçetesi öldürmek içindir. Esaretin bir çeşidi de borçlandırmadır.
- İcabı halinde donanmayı kaybetmemek için canımı vermeye hazırım.
- Ha kendi evlatlarım,ha millet farkı yoktur.
- Osmanlı Devleti’ni parçalamak için birleşen devletler yalnız İngiltere, Fransa ve Rusya’dan ibaret olmayıp, bunların yanında gizli olarak Amerika, Brezilya, bir iki küçük kraliyetin yanında bilhassa İslâm kardeşliği iddiasında bulunan İran Devleti dahi aleyhimize ittifak etmişlerdi.
- Bu millet kaç kez ölümden döndü de yine yüzünü güneşe döndü.
- Bizler merhametliyiz lakin asla kazanmaktan vazgeçmeyiz!
- Savaş yalnız sınırlarda olmaz. Savaş bir milletin topyekün ateşe girmesidir. Eğer bu bütünlük sağlanmamışsa zafer tesadüfi, yenilgi kaderdir.
- Milletin kaderi milletin alnına yazılıdır!
- Çanakkale Savaşı sırasında her ihtimale karşı saltanatı Eskişehir’e taşımaya hazırlanan ve Abdülhamit’i İstanbul’da bırakmayıp yanında götürmek isteyen Sultan V. Mehmet Reşat’a, Başmabeyinci Tevfik Paşa aracılığıyla gönderdiği cevap.
- Osmanlı’nın yemekleri bile sarıp sevmekten geçiyor!
- Ben bir karış dahi olsa vatan toprağını satmam, zira bu vatan bana değil milletime aittir. Milletim de bu toprakları ancak aldığı fiyata verir. Çünkü bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir!
- Bir yerde zulüm varsa eğer orada Osmanlı varsa o zulmü bitirmek için elinden geleni yapar!
- 3. Ben Bizans İmparatoru Konstantin’den daha az haysiyetli değilim. Biraderim hazretlerine (V. Mehmet Reşat) bağlılığımı arzediniz. İstanbul’dan çıkmam! Kendisinin de çıkmamasını atalarımızın şerefi adına istirham ederim!
- Ben de bir silah alır, askerle beraber müdafaada bulunurum; ölürsem şehid olurum, ben zaten ölmüş bir adamım…
- I. Dünya Savaşı ilе ilgili şu sözlеri söylеmiştir: “Kırk yıl şu dеvlеtlеrin birbirinе düşmеsini bеklеdim. Onlar birbirlеrinе düştü, şimdi bеn tahtta dеğilim.”
- Saray ve dairelerdeki masrafları iyice tetkik ediniz. Katiyen israfa varan harcamalara müsaade etmeyiniz. Vazifesinde ihmal gösteren memurlara da müsamaha göstermeyiniz.
- Ok atmayı öğrettiğim bir kimse dahi yok ki sonunda beni nişan almış olmasın!
- Padişah, İttihatçılar için şöyle diyordu: “Devleti on sene idare edebilirlerse ‘bir asır idare edebildik’ diye sevinsinler.
Tarihin gördüğü en zeki sultan Abdulhamid Sözleri ve Resimleri
“Allah’ım helal etmiyorum! Şahsımı değil, milletimi bu hale getirenlere, hakkımı helal etmiyorum! Beni, benim için lif lif yolsalar, cımbız cımbız zerrelerimi koparsalar, sarayımı yaksalar, hanümanımı, hanedanımı söndürseler, çoluğumu gözümün önünde parçalasalar helal ederdim de Sevgili’nin (Muhammed) yolunda yürüdüğüm için beni bu hale getiren ve milletimi ateşe atan insanlara hakkımı helal etmem…”
33 sene devletim ve milletim için çalıştım. Elimden geldiği kadar hizmet ettim. Hâkimim Allah, bunu muhakeme edecek ise Resulullah’tır. Bu memleketi nasıl bulduysam öyle teslim ediyorum. Hiç kimseye bir karış toprak vermedim. Hizmetimi ancak Allah’ın takdirine bırakıyorum. Ne çare ki düşmanlarım bütün hizmetime kara çarşaf örmek istediler ve muvaffak da oldular.
Çanakkale Savaşı sırasında her ihtimale karşı saltanatı Eskişehir’e taşımaya hazırlanan ve II. Abdülhamid’i de yanında götürmek isteyen Sultan V. Mehmed Reşad’a: “Ceddim Fatih Hazretleri İstanbul’u alırken, son Bizans İmparatoru şehirden kaçmayı düşünmemiş, ordusu başında ölmüştür. Biz, Bizans imparatorları kadar da mı olamıyoruz ki, şehri bırakmayı düşünüyoruz? Osmanlı Hanedanı İstanbul’u terk ederse bir daha oraya dönemez. Muhterem biraderime söyleyin; İstanbul’dan bir adım bile dışarı atmam” demiştir.
Hiçbir fâni ihtirasım yoktur. Şu son günlerimde tek gayem, vatanı selâmet ve huzur içinde görmektir. Tecrübe, devlet hayatında büyük mazhariyettir. Ben hizmet arz etmezsem Allah ve tarih huzurunda mesul ve menfur (nefret edilen) olurum. Vebal, mani olanın olsun…
- Padişah, İttihatçılar için şöyle diyordu: “Devleti on sene idare edebilirlerse ‘bir asır idare edebildik’ diye sevinsinler.
- Benim prensibim budur. Ben terakki taraftarıyım. Avrupa’da ne icat olunursa memleketimizde yapılmalıdır.
- Batı hiçbir vakit adil olmamıştır. Yükselişlerinde masumların kanı vardır. Düşüşlerine de masumların göz yaşları neden olacaktır.
- Biz her şey olabiliriz. Cahil tecrübesiz hatalı bir siyasete kapılmış olabilir ve zararlar da verebiliriz ama Osmanoğulları olarak nasıl vatan haini olabiliriz?
- Savaş yalnız sınırlarda olmaz. Savaş bir milletin top yekün ateşe girmesidir. Eğer bu bütünlük sağlanmamışsa zafer tesadüfi, yenilgi kaderdir.
- Ben bir karış dahi olsa vatan toprağını satmam, zira bu vatan bana değil milletime aittir. Milletim de bu toprakları ancak aldığı fiyata verir. Çünkü bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir!
- “Bir karış dahi olsa vatan toprağını satmam, zira bu vatan bana değil milletime aittir. Milletim de bu toprakları ancak aldığı fiyata verir. Çünkü bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir!” (Theodore Herzl’e Filistin Cevabı).
- Göreceksiniz yüzbaşım! İttihatçılar, İstanbul üzerine yürüyüşlerinden cesaret alarak bu devleti birtakım kötü serüvenlere sürükleyecekler, belki de Turancılık gayretiyle veya İslamcılık siyasetiyle korkarım ki hem Çarlık Rusya’sı, hem de Büyük Britanya İmparatorluğu ile aynı zamanda savaşa sokacaklardır.
-
Sultan Abdulhhamid han
(Osmanlıca: عبد الحميد ثانی, ‘Abdü’l-Ḥamīd-i sânî; 21 Eylül 1842 – 10 Şubat 1918), Osmanlı İmparatorluğu’nun 34. padişahı, 113. İslam halifesi ve çöküş sürecindeki devlette mutlak hakimiyet sağlayan son padişah.
-
Vefaatı:
10 Şubat 1918 (75 yaşında); İstanbul,
-
Abdulhamid hakkında .
Abdülhamid uzunca boylu, esmerce tenli, uzunca burunlu, elâ gözlü, hafif kıvırcık sakallı idi. Zekâ ve hafızasının güçlü olduğu, açık bir tarzda konuştuğu, kendisine anlatılanları uzun müddet sabırla dinlediği söylenen Abdülhamid, oldukça dindar bir insandı.
0 Comments