Kişisel Bakım ve Cilt Bakımı Tüyoları, Bakım Tavsiyeleri


0
10 shares

YOUTUBE KANALIMIZI TAKİP EDİN >>> YOUTUBE KANALA GİRİŞ İÇİN TIKLA

Cildinizi tanıyıp nasıl bir bakım yapmanız hakkında yada kişisel bakım nasıl yapılır hakkında bir bilginiz yoksa estetik nasıl yapılmalı estetrik yaptırırken nelere dikkat edilmeli bacak bakımı ve agda nasıl yapılmalı yaza girerken bacaklar nasıl olmalı göz estetiği nasıl yapılır ve daha fazlası sitemizin bu bölümünde sizler için toparladık .

Göz Kapağı Estetiği Kimler İçin Uygun?

 Kişisel Bakım ve Cilt Bakımı Tüyoları, Bakım Tavsiyeleri Goz-Kapagi-Estetigi-Kimler-Icin-Uygun-3

“Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Güncel Öztürk, göz kapağı sorunlarının cerrahi ve cerrahi olmayan teknikler ile tedavi edilebileceğini belirtti.”

İlk göz kapakları yaşlanır

Cilt yaşlandıkça zaman içinde esnekliğini kaybeder. Esneklikteki bu azalma, yer çekimi kuvvetiyle birleşince yaşlanan derinin sarkmasına neden olur. Alt gözkapağındaki fazla deri katlanmalara ve kırışıklıklara neden olur. Üst göz kapağındaki fazlalıksa aşağı sarkarak gözleri hem işlevsel hem de estetik açıdan olumsuz yönde etkiler. Hatta yaşı ilerlemiş kişilerde göz kapağı sarkarak görüşü kısmen bloklayabilir, gözkapağı estetiği bu durumun tedavisinde de uygulanabilir.

Kimler için uygun?

Sağlıklı ve gerçekçi beklentileri olan herkes göz kapağı ameliyatı için uygun aday sayılabilir. Çoğunlukla 35 yaş ve üstü kişilerin tercih ettiği bir operasyon olsa da kişide genetik göz kapağı düşüklüğü ve şişkinliği varsa daha erken yaşlarda da uygulanabilir. Göz kapağı estetiği daha genç, yorgun olmayan bir bakış sağlar ve yüzünüzü güzelleştirir.

Cerrahi tekniklerle kalıcı tedavi

Gözkapağı estetik operasyonu eğer alt ve üst gözkapağına birlikte yapılıyorsa ortalama 2-3 saat sürer. Cerrahınız göz kapaklarınızın doğal çizgilerinden girerek fazla deri, yağ ve kas dokusununun bir kısmını alır. Alt gözkapağında ameliyat birkaç farklı teknik yardımıyla yapılabilir. Bu tekniklerin birinde cerrahınız alt gözkapağının içinden girerek yağ alır. Kesi izleri görünür değildir. Ameliyattan 1 -2 hafta sonraysa yapılan tekniğe bağlı olarak göz kapaklarınız normal görünümüne kavuşur.

Işık dolgusu ile ameliyatsız tedavi

Göz ve göz çevresi ile ilgili hastaların çok sayıda şikayeti olabilir. Bu sorunlar arasında kırışık, kaş düşüklüğü, göz altı morluğu, göz kapağı sarkmaları sayılabilir. Işık dolgusu ile üst ve alt göz kapağındaki estetik sorunlar da ameliyatsız teknikler ile çözülebilmektedir. Göz kapağı sorunlarını tedavi etmek için ışık dolgusundan faydalanılır. Özel içeriği göz kapağı bölgesindeki hacim eksikliğini tamamlayarak dokuların doğal pozisyonuna gelmesini sağlıyor. Ameliyatsız bir teknik olduğu için en fazla talep edilen estetik operasyonların başında yer alıyor.

Işık dolgusu, göz çevresi gençleştirme tedavisinde en çok kullanılan uygulamaların başında yer alıyor. Göz çevresindeki estetik sorunları gidererek yüzün daha genç ve daha enerjik görünmesine yardımcı oluyor.

Bacaklarınız yaza hazır mı?

 Kişisel Bakım ve Cilt Bakımı Tüyoları, Bakım Tavsiyeleri miranda-kerr-korea-shoot5

“Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Orhan Murat Özdemir; bacak bakımıyla ilgili detaylı bilgiler verdi…”

Kış boyu pantolonların çorapların ardına gizlenen, her türlü bakımı ihmal edilen bacaklar; selülitleri, tüyleri, batıkları, sarkmaları ve irili ufaklı varisleriyle deniz mevsiminden önce bakıma alınacak.

Çok değil, 10 sene önce bacak yapısının değişmezliğinden yakınır, egzersizle formu değişmeyecek kalınsa da inceyse de bacaklarımızı kusurlarıyla kabul ederdik. Lazer epilasyon, hem pahalı hem uzun süren bir bacak bakımıydı. Sarkmalar ve gevşek görüntü ise kalın ayak bilekleri gibiydi, değişebileceğine pek ihtimal vermezdik.

ArtPlast Estetik Cerrahi’den Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Orhan Murat Özdemir; bacak bakımında mini estetik dokunuşlarla, yeni lazer ve radyofrekans sistemleriyle yapısal sayılacak birçok görünümün artık değişebildiğini belirterek; ‘Vücutta yapılan uygulamalar içinde; en memnun edici sonuçları bacaklardan alırsınız. Değişeceği aklınıza bile gelmeyen diz kapakları, ayak bilekleri, yürürken sallanacağından korktuğunuz bacak içleri kısa sürede düzeliverir. Bacaklar vücudumuzun yağlarının depolandığı bel ve karın bölgesi gibi incelme tedavilerine direnç göstermez. Yapılan uygulamaların sonuçları kalıcı ve son derece memnuniyet vericidir’ diyor.

Bacaklarımıza krem sürmek ve lazer epilasyon / ağda yapmak dışında ne tür bir bakım yapabiliriz?

Bacak derimiz gövdemiz, yüzümüz, kollarımızdan daha kalın ve dayanıklıdır. Yoksa senelerce ağda yapılan bacakların lekeler içinde ve deforme olduğunu görebilirdik. Bacak bakımında öncelikle tüylerden kurtulmak için klasik ve sir ağda yerine güvenilir bir merkezde uygulanacak lazer epilasyon tercih edilmeli. Lazer epilasyon, tüylerden kalıcı olarak kurtulmanın tek yoludur. Ayrıca kıl dönmesi, allerji, leke ve siyahlıkların oluşmasını engellemek için kullanacağınız en hijyenik yöntemdir. Nemlendirmek özellikle soğuk havalarda ve sıcak duşlar sonrası ihmal edilmemeli.

Kalın ya da ince bilekler, parantez, asimetrik, gövdeyle orantısız kalınlıktaki üst bacak ya da buruşuk, siyahlaşmış dizler için estetik çözümler var mı?

Op. Dr. Orhan Murat Özdemir, Vaser Compact Sponge System, Thermage Body gibi yöntemlerle bacaklarda estetik bir görünüm elde etmenin mümkün olduğunu, ancak genelde bacaklardaki estetik sorunun nerede olduğunu hastanın teşhis etmekten çok genel olarak bacaklarını beğenmediğini belirtiyor. Özdemir’e göre; düşük kalçalar, çok ince bilekler, kırışık diz kapakları bacakların bir bütün olarak algılanmasını engelliyor ve makyaj ya da aksesuarlarla dikkatleri başka yöne çekmek de mümkün olmadığından göz bacakta direkt kusurlu bölgeye odaklanıyor. Ne yapılırsa bacaklar daha güzel görüneceğine kişiler kendi başına burun ya da meme ameliyatı gibi karar veremiyor. Bu sebeple kişi öncelikle güvendiği bir plastik cerrahtan fikir almalı’ diyor.

Bacak estetiğinde hangi sorun için nasıl bir tedavi uygulanıyor?

Bacaklarda en sık rastlanan sorunlar aşırı kalın basenler, bacak içleri, kalın ayak bilekleri, buruşuk ya da kalın diz kapakları ve bacaktan ayrı düşünemeyeceğimiz düşük kalçalar.

Bunlardan kalın basen, bacak içleri ve diz kapağı kenarları için Vaser Compact Sponge System; hemen hiç iz bırakmayan, çabuk iyileşen, iyileştikten sonra sarkma ve dalgalanmaya yol açmayan dünyada en çok uygulanan FDA onaylı bir liposuction uygulamasıdır. Yazın çok sıcak aylar dışında her zaman uygulanabilir, hasta işlemin ardından 3-5 günde sosyal hayatına dönebilir ve 20-30 sonunda denize, havuza rahatlıkla girebilir.

Buruşuk dizler, sarkmalar, yer yer gevşemiş ve asimetrik olmuş bacak dokusu cerrahi uygulamalarda germe ameliyatı yapıldığında gözle görülebilir ameliyat izi bırakacağından tercih edilmemekte. Ameliyatsız cilt germe yöntemi olarak FDA güvencesine sahip Thermage Body; tek seansta hiçbir iz, morartı bırakmadığı için kalça ve bacaklarda sıkılaşma ve toparlanma ve gerginlik sağlamak amacıyla kullanılıyor. Tek seans olduğu için bikinisini mayosunu giymeden önce kısa sürede diri bacaklara sahip olmak için birçok kadın Thermage yaptırıyor. Selülit görünümünü de gerileten bu yöntem her yaşta ve kiloda uygulanabiliyor. Özellikle çok kilolu olmayan ancak sık sık diyet yapmak, doğum ve hareketsizlikten esnekliği azalan ciltler için yüzde ve vücutta farklı tiplerde Thermage kullanılıyor ve mevsimsiz, tek seanslık bir uygulama oluşu ile sıkça tercih ediliyor.

İklimsel Faktörlerin Cilt Sağlığına Etkileri

 Kişisel Bakım ve Cilt Bakımı Tüyoları, Bakım Tavsiyeleri evde-meyve-maskesi

“Mevsim geçişleri ile birlikte sıcaklık, nem ve diğer iklimsel faktörlerin değişmesi cilt sağlığı ve görünümünü olumsuz yönde etkileyebilir. Dermatoloji Uzmanı Uzm. Dr. Oya Yeşim Hacımustafaoğlu Utkan, cilt bakımına dair ipuçları hakkında ayrıntılı bilgi verdi.”

İnsan cildi mevsim değişikliklerine birtakım tepkiler verebilir. Özellikle soğuk kış mevsimine geçiş döneminde cildin daha kuru ve pullu bir görünüme sahip olduğu tespit edilir. Soğuk hava, kapalı ortamların kuru ve sıcak havası, düşük nem oranı ve kuvvetli kış rüzgarları cildi etkileyen faktörler arasındadırlar. Bu mevsimsel faktörlerin etkisinde cilt sağlığının olumsuz yönde etkilenmesi kaçınılmaz bir durum olabilir.

Kış aylarında ılık su ile duş alın

Kış döneminde banyo yaparken genellikle suyun yüksek sıcaklıklarda tercih edilmesi gerekir. Yüz ya da diğer bölgelerin yıkanması sırasında doğal olarak ciltte bulunan nemlendirici yağlar da uzaklaştırılmış olur. Bu nedenle yıkama sonrasında bu yağların yenilenmesi cildin nem tutma özelliğinin sürdürülmesi için önemli bir konudur.

Yıkama sonrası nemlendirme dışında geceleri daha yoğun kıvamdaki nemlendirici kremlerin kullanılması gece boyunca bu kremlerin cilt tarafından emilmesinde etkili bir yöntemdir. Kış döneminde banyo yaparken genellikle suyun yüksek sıcaklıklarda olması tercih edilir. Ancak sıcak su ciltte bulunan doğal yağların uzaklaşması konusunda da kolaylaştırıcıdır ve cilt sağlığına zarar verebilir. Dolayısıyla daha sağlıklı bir cilt görünümü için kış aylarında ılık su ile banyo yapılması önerilir.

Bulaşık yıkarken eldiven takın

Soğuk kış mevsiminde dışarı çıkarken eldiven takmak çevresel etkenlere karşı cilt sağlığını korumak adına önemli bir uygulamadır. Bulaşık yıkarken sıcak su ile teması önlemek için ise silikon eldiven kullanmak iyi olacaktır.

Yağlı cilde sahipseniz sabah ve akşam cilt temizliğinize özen gösterin

Cildin yağlı ya da kuru olması sık karşılaşılan dermatolojik şikayetler arasında yer alıyor. Ciltte yağlanma temel olarak cilt içerisinde bulunan sebase bezlerin sebum adı verilen yağsı maddeyi aşırı üretmeleri sonucu meydana gelir. Sebum hem cildin korunması ve nemlendirilmesinde olduğu kadar saçların parlak ve sağlıklı görünümü için de etkili olan bir maddedir. Bu madenin aşırı miktarda üretimi cildin yağlanmasına ve gözeneklerinin tıkanarak akne gibi diğer dermatolojik problemlere zemin hazırlayabilir. Yağlı cilde sahip bireylerin hem gündüz hem de geceleri yüz temizliğini yapmaları önerilir. Yüz temizleme mendilleri gün içerisinde meydana gelen yağlı cilt görünümünün kontrolünde etkili olabilir. Temizlik sonrasında ise salisilik asit, glikolik asit ya da laktik asit içeren cilt toniklerinin kullanılması önerilir.

Düzenli uygulamalar sivilce problemlerinizi kontrol altına alabilir

Cilt yağlanmasının genetik faktörlere ya da hormonal değişikliklere bağlı olarak oluşması halinde kontrolü daha zordur. Ancak dengeli ve sağlıklı beslenme, doğru cilt bakım uygulamaları sayesinde daha sağlıklı bir cilt görünümü elde edilebilir. Temizlik, tonik kullanımı, nemlendirme ve diğer cilt bakım uygulamalarının yağlı ciltler için günlük olarak uygulanması gerekir. Düzenli uygulama ve doğru kişisel ürünler sayesinde hem yağlı cilt hem de sivilce probleminin kontrol altına alınabilir.

Kurak iklimler ve katı sabunlar cilt kuruluğunu tetikleyebilir

Kserozis olarak isimlendirilen cilt kuruluğu ise tıpkı yağlı ciltlerde olduğu gibi birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkabilir. Sıcaklık artışı, aşırı sıcak su ile banyo yapma, kurak iklimler ve katı sabunlar cilt kuruluğunu tetikleyebilen faktörler arasında yer alır. Özellikle sonbahar ve kış aylarını kapsayan mevsim geçişlerinde havadaki nem oranının azalması ile birlikte cilt kuruluğuna karşı bir yatkınlık söz konusudur.

Nemlendirici yağlar ve ürünler sayesinde cilt hücreleri arasındaki boşlukların doldurulması ve daha pürüzsüz bir yüzeyin oluşması sağlanabilir. Yaşanılan ortamlarda nemlendirici cihazların kullanımı ev ısıtma sistemleri nedeniyle meydana gelen cilt kuruluğunun giderilmesinde etkili olabilir.

Günlük sıvı tüketiminin arttırılması, yumuşak havlu kullanımı ve banyo sırasında nemlendiricili sabunların kullanımının cilt kuruluğu şikayetinde etkili kabul edilen uygulamalar. Aynı zamanda banyo sonrasında cildin nemlendirilmesinde kullanılacak ürünlerin sizin cildiniz için uygun ürünler olması gerektir.

Burun Estetiğinde Teknik Karmaşası

 Kişisel Bakım ve Cilt Bakımı Tüyoları, Bakım Tavsiyeleri Burun-Estetiginde-Teknik-Karmasasi-2

“Son yıllarda hem kadınlar hem de erkekler tarafından en sık başvurulan estetik operasyonların başında burun estetiği olarak da bilinen rinoplasti geliyor. Rinoplasti operasyonları ile kişi yüzündeki diğer hatlarla uyum içerisinde olan, doğal görünen ve sağlıklı nefes alabilen bir burna kavuşabiliyor. Öncesinde kapsamlı planlamaların gerçekleştirildiği rinoplasti sırasında farklı teknikler uygulanabiliyor. “

Hastaların ihtiyaçları doğrultusunda hasta özelinde belirlenen operasyon tekniklerinin birbiriyle kıyaslanmasının doğru bir yaklaşım olmadığını belirten Op. Dr. Serkan Barışkan burun estetiğinde teknik karmaşası ise ilgili önemli bilgiler aktardı.

Burun estetiği sırasında birçok farklı teknik kullanılabilir

Burun estetiği hakkında küçük bir araştırma yapıldığında açık, kapalı, piezo, ultrasonik, prezervation, mikro hibrit, precision gibi pek çok teknik karşımıza çıkıyor. Peki hangi teknik istediğiniz burna kavuşmanızı sağlayacak? Gelin bu teknikleri daha yakından inceleyelim;

Genel olarak burun estetiğinde kullanılan teknikler, açık veya kapalı rinoplasti olarak ikiye ayrılmaktadır.

  • Açık rinoplasti; Burun delikleri arasında yer alan “columella” bölgesinden kesi yapılan ve burun cildinin kaldırılması prensibine dayanan burun estetiği tekniğidir. Bu teknik cerraha daha geniş bir görüş açısı sunar. Uygulanan diğer işlemler kapalı teknikle tamamen aynıdır.
  • Kapalı rinoplasti; Kapalı burun estetiğinde kesiler burun deliklerinin içinden gerçekleştirilir, açık teknikle arasındaki tek fark budur. Açık rinoplasti yöntemiyle arasında iyileşme süresi açısından ciddi bir fark yoktur.

Bu temel ayrımı yaptıktan sonra diğer popüler tekniklerden bahsederek devam edelim;

  • Piezo, ultrasonik ve precision rinoplasti piezoelektrik cihaz ve tur teknolojilerine dayanan yöntemlerdir. ilk olarak ağız ve diş sağlığında kullanılmaya başlanan bu teknolojik ekipmanlar ses dalgalarının yarattığı yüksek hızda titreşim ile kemik şekillendirmeye yararlar. Son yıllarda popüler olan piezoelektrik cihazlar kemik dokular üzerinde mikro titreşimlerle kesme ve şekillendirme yapılmasını sağlarken komşu yumuşak dokularda hasar oluşmaması ve bu yöntemle kesilen kemiklerin daha hızlı iyileşmesi bu tekniğin en önemli avantajlarını oluşturmaktadır. Burun ucunda ya da kıkırdak dokuda herhangi bir etkinlikleri yoktur. Burun ucu ve kıkırdak dokular diğer yöntemlerdeki gibi şekillendirilir.
  • Prezervation (push down-let down) bir diğer adıyla “dorsum koruyucu cerrahi” ismiyle anılan bu teknik temel hatlarıyla klasik rinoplastinin aksine, varsa burnunuzdaki kemeri üstten değil alttan kesip çıkararak burun sırtını istenen seviyeye indirmeyi amaçlar.

Şunu unutmamalıyız ki bu tekniklerin hiçbiri bir diğerinden daha iyi değildir. Burun ameliyatında tek ve mutlak bir yöntem yoktur. Her burun ve yüz şekli kendine özgüdür. Tıpkı cerrahın bilgi, beceri, tecrübe ve yaklaşımı gibi.. hastanın yüzü, cerrahın kendine özel yaklaşımıyla birleştiğinde ortaya eşsiz bir eser çıkar. Bilmeliyiz ki doğru yöntem yoktur, doğru sonuç vardır.

Dişlere Leke Veren Yiyecekler

 Kişisel Bakım ve Cilt Bakımı Tüyoları, Bakım Tavsiyeleri Dislere-Leke-Veren-Yiyecekler-3

“Dişleri fırçalama, beyazlatma, diş ipi, gargara ve diğer tüm işlemler dişlerimize zarar verebilecek ve lekelendirebilecek şeylerden ancak bir yere kadar koruyabilirler. Bazı besinler var ki sağlık için çok faydalı olmalarına rağmen dişlerin lekelenmesine neden olabiliyorlar. Peki o besinler neler?”

Limon suyu

Limon genel olarak çok sağlıklı bir besin olabilir. Ancak sitrik yapısı çok asidik olduğu anlamına gelir ve çok fazla asit dişlerinizin diş minesini aşındırarak onları kırılgan hale getirir, altındaki sarı yüzeyi ortaya çıkarır.

Pancar

Pancarların canlı sulu renginin, doğrama tahtanızda uzun süre bıraktığı izleri hatırlayın. İşte pancarlar dişlerinize de aynısını yapar!

Balzamik sirke

Balzamik sirkenin yapışkan yapısı, dişlerinizi kavramada gerçekten etkilidir. Bu, yeterince fırçalamazsanız ve diş ipi kullanmazsanız lekelenmeye yol açabilir.

Çay

Çayın dişlerinizde kahveden daha kötü lekelere neden olabileceğini biliyor muydunuz? Çayınızı ne kadar koyu severseniz, lekelenmeden etkilenme olasılığınız o kadar artar. Çayın beyaz bir fincanda bırakabileceği lekeleri düşünün ve dişleriniz üzerindeki etkisini hayal edin.

Köri

Özellikle tavuk ile çok yakışan sarı bir baharat olan köri, güçlü ve uzun ömürlü pigmentasyon sayesinde dişlerinize çok zarar verebilir.

Kiraz

Kirazlar şekerle dolu zengin pigmentli bir besindir. Bu nedenle ağızdaki bakterileri artırır, lekelenmeyi ve diğer diş hasarlarını teşvik eder.

Domates sosu

Domatesler parlak renkli ve oldukça asidiktir; değerli dişlerinizin korunmuş beyazlığı için felakete neden olabilecek iki özellik! Emaye erozyonu domateslerde dikkat edilmesi gereken hususlardan biridir.

Soya sosu

Diş hekimleri, soya sosunun diş lekeleri için en kötü gıda maddelerinden biri olduğuna inanırlar çünkü çok koyu ve konsantredir, yemekten sonra ağızda uzun süre kalabilir.

Dolguların Cilde Faydaları Neler?

 Kişisel Bakım ve Cilt Bakımı Tüyoları, Bakım Tavsiyeleri Dolgularin-Cilde-Faydalari-Neler-3

“Ameliyatsız estetik denince ilk akla gelen uygulamalardan dolgular, yaşlanmanın ciltte meydana getirdiği hasarların giderilmesinde de kullanılıyor. Uzmanlar, dolguların şekillendirmeden ziyade cilt yapısını iyileştiren bir uygulama olduğuna dikkat çekiyor.”

Sağlık teknolojilerinin gelişimine paralel olarak günümüzde birçok estetik uygulaması yapılıyor. En sık tercih edilen uygulamaların başında ise toplumda özellikle yüzündeki herhangi bir bölgenin görünümünden memnun olmayan ancak bıçak altına da yatmak istemeyen kişilerin başvurduğu dolgu uygulamaları geliyor. Uzmanlar ise dolgu uygulamalarının yalnızca şekillendirme için yapıldığı yönünde yanlış bir kanı oluştuğuna dikkat çekiyor.

Dermatoloji Uzmanı Dr. Hande Ulusal, “Toplumdaki genel kanının aksine dolguların tek etkisi şekillendirme değildir, aynı zamanda cildin gençleşmesini sağlar. Dolgular cildin türüne, yaşına, daha önce geçirdiği işlemlere ve gençleştirilmek istenen bölgenin ihtiyaçlarına uygun olarak uygulandığında cilt için bir tedavi niteliği de taşır” dedi, önemli bilgiler verdi.

Yaşlanmayla oluşan cilt hasarlarını gideriyor

Cilt çevresel ve genetik faktörlere bağlı olarak yaşlanıyor, ciltte meydana gelen hasarlar dolgu uygulamalarıyla giderilebiliyor. Genetik ve çevresel faktörler yaşlanma sürecini belirler. Bu süreçte özellikle cildimize sıkılık ve esneklik veren kollajenin yapısı bozulur ve hasar görür. Elmacık kemiklerinin dolgunluğu azalır, yanaklarda boşalma ve aşağı sarkma meydana gelir, burnun olduğundan daha fazla derinleşmesi gibi durumlar ortaya çıkar, gülme hatları belirginleşir, sigara hatları daha net bir şekilde görünür, dudakta kasılma ve ağız kenarında sarkma gibi görüntüler oluşabilir.

Hyaluronik asit ise dolgu uygulamalarında en çok kullanılan dolgu maddesidir. Cildimiz yaşlandıkça hyaluronik asit miktarında da azalma meydana gelir. Dolgu uygulamalarında, hyaluronik asit, küçük iğneler yardımıyla cilt altındaki problemli olan yerlere enjekte edilir. Jel kıvamındaki hyaluronik asit cildin su tutma kapasitesini artırarak yoğunluk sağlar ve cildi iyileştirir.

Tedavi edici özelliği de bulunuyor

Dolguların ciltteki mevcut kusurları kapatmasının yanı sıra tedavi edici özelliği de bulunuyor. Hyaluronik asit, cildi pürüzsüz ve esnek tutmaya yardımcı olur, akne izlerini önler, dokuların tamir edilmesini ve elastikliğin korunmasını sağlar. Bu özelliği sayesinde cildin yaşlanmasının da önüne geçer. Aynı zamanda kollajen liflerinin oluşumuna ve bakımına yardımcı olur, cilt iltihabı ve tahriş ile savaşır.

Öte yandan yaşlandıkça hücre mitoz hızı azalır, bu sebeple hücresel yenilenme ve onarım süreci de yavaşlar. Hyaluronik asidin varlığı, bu durumu tersine çevirmede de önemli rol oynar. Kaş arası, nazolabial bölge ve dudak üstündeki dikey çizgiler ise en sık uygulama alanlarıdır.

Püf nokta bütünsel yaklaşım

Dolgu uygulamalarında hastanın şikayetçi olduğu sorunları tetikleyen sebepleri bulmak kritik önem taşıyor. Hastaya yapılacak dolgu işlemini hastanın doku kalitesi belirler. Dolgu uygulamalarından en sağlıklı sonucu almak ise sadece hastanın dile getirdiği soruna yönelik işlem yapmaya değil sorunun temelinde ne olduğunu saptayarak gerekli desteği vermeye bağlıdır. Yani bütünsel bir yaklaşım benimsemek gerekir.

Saç Dökülmesinin Nedenleri ve Tedavi Şekilleri

 Kişisel Bakım ve Cilt Bakımı Tüyoları, Bakım Tavsiyeleri Sac-Dokulmesinin-Nedenleri-ve-Tedavi-Sekilleri-5

“Saçlarımızın cansızlaşmasına, kırılmasına ve dökülerek seyrekleşmesine sebep olan çok sayıda unsur vardır. Uygulanacak tedavi saç dökülmesinin nedenlerine göre belirlenir. Saç dökülmesi mevsim geçişlerinde sıkça karşılaşılan bir durumdur. Belirli oranda dökülmeler normal kabul edilir, aşırısında ise altında yatan sebepler incelenir.”

Saç dökülmesinin temel nedenleri nelerdir?

Mevsim değişimleri ile birlikte hormonlarımız da değişir. Üstüne stres ve genetik durumlar da eklenince dökülme, matlaşma gibi saçı olumsuz etkileyen durumlar kaçınılmaz olur. Yaz ayları geldiğinde dökülme azalsa da doğal faktörler saçın canlılığını kaybetmesinde rol oynar. Güneşin zararlı ışınları, denizin tuzu ve kirliliği, havuzlardaki klor miktarı, nem artışının fazla olması, hijyenik olmayan ortamlarda bulunmak… Hepsi bir araya gelince eski ve canlı saçlarımızı mumla aramaya başlarız.

Yazın yaşanan bu olumsuz durumlar sonbahara geçişte saçlarımızı daha kötü etkiler. Zaten mevsim geçişinden dolayı dökülecek olan saçlarımız bir de çevresel faktörlerden etkilenerek dökülmenin yoğunluğu giderek artmaya başlar.

Saç dökülmesinin altında yatan en büyük faktör genetik yatkınlıktır. Kullanılan hormon ilaçları, polikistik over sendromu, düzenli kullanılan kimyasal ilaçlar, hızlı kilo değişimleri, yanlış diyet, yetersiz beslenme, enfeksiyon ve ameliyat geçmişi olanlarda da saç dökülmeleri sık görülür.

Saç dökülmesinin tedavisi için nedenlerinin erken tespit edilmesi önemlidir. Şikâyetler dökülme ile değil, farklı belirtiler ile de kendini gösterebilir. Saç derinizde; kaşıntı, pullanma, kızarıklık gibi durumlarda da bir dermatoloğa görünmeniz gerekir. Uzman olmayan bir kişinin size vereceği öneriler ve tedavi şekilleri saçlarınız için geri dönüşü olmayan bir yol olabilir.

Saç dökülme tedavisinde nasıl bir yol izlenmeli?

Saç dökülmesi ve diğer saç hastalıkların tedavisine yönelik yaklaşımda öncelikle dökülmeye sebep olan faktörlerin ortadan kaldırılması gerekir. Hormonla ilgili sorunlar acilen tedavi edilmelidir, aksi takdirde dökülmeler devam eder.

Bahar aylarında yaşanan saç dökülmelerinde yeni çıkan saçların daha gür, canlı ve sağlıklı çıkması için destekleyici bakım kürleri ve tedaviler yapılmaktadır. Ağız yoluyla alınan saç için vitaminler, dışarıdan dermatoloji uzmanlarının uyguladığı saç mezoterapisi, büyüme faktörü ve PRP işlemleri yapılabilir.

Yüz güldürücü yeni tedaviler

Teknolojinin gelişmesi sağlık sektörünü de olumlu etkiliyor. Yeni tedavi yöntemleri hem kesin sonuç veriyor hem de acısız oluyor. Enseden sadece 3 milimetrelik bir saç kökü biyopsi ile alınıyor. 15 dakika kadar yeni teknoloji cihazlarda bekletiliyor. Cihazdaki kök hücre ayrıştırması sonrası mevcut hücreler şırınga ile alınarak saçların döküldüğü, seyrek noktalara enjekte ediliyor. Böylece yeni gelen sağlar daha dayanıklı ve sağlıklı oluyor.

Saç dökülmeleri için uygulanacak bu tedavilerin uzmanlar tarafından yapılması gerekiyor, merdiven altı yerlerden uzak durulması önem arz ediyor.

Kış Aylarında Cilt Bakımı Nasıl Yapılmalı, Nelere Dikkat Edilmeli? 

 Kişisel Bakım ve Cilt Bakımı Tüyoları, Bakım Tavsiyeleri tum-cilt-tiplerine-ozel-guzellik-maskeleri-1-728x410-1
CİLT BAKIMI

“”Kış aylarında nem kaybı hem cildin kalitesini etkileyerek matlaştırıyor hem de erken yaşlanma belirtilerinin ortaya çıkmasına neden oluyor. Kurumuş ciltte ince kırışıklıklar daha hızlı yer edinirken aynı zamanda bakımsız ve solgun bir görünüme neden oluyor” diyen Dermatolog Doktor Elif Burcu Benar, kış aylarında cilt bakımının nasıl olması gerektiğini anlattı.”

Yaz veya kış, cilt bakımı için en önemli şeylerden biri cildinizi nemli tutmaktır. Kış aylarında bu gereksinim katbekat artar. Yüze uygun nemlendirici kremler cilt bakımı için iyi bir tercih olacaktır. Çünkü bu kremler cildi rahatlatmaya yardımcı olan anti-inflamatuar özelliklere sahiptir. Hyaluronik asit içeren nemlendirici kremler veya serumlar en etkin nemlendirmeyi sağlar.

Cildiniz yağlıysa muhtemelen sivilceye de yatkındır. Yağlı bir cilde yağlı krem kullanmak yerine su bazlı kremler tercih edilmelidir. Su bazlı kremler, ciltte oluşacak kızarıklık ve çatlakları azaltmaya yardımcı olur. Cildin yağ oluşumunu da azaltarak sivilcelerin yoğunluğunu da azaltır.

Cildinizi C vitamini ile şımartın

Derinin yenilenmesini ve lekelerin azalmasını hızlandıran C vitamini kış meyvelerinde bol miktarda bulunur. Portakal, mandalina, kivi ve greyfurt tüketmek; bağışıklık sisteminizi güçlendirdiğiniz gibi cildinizin de g

Cilde sürülerek uygulanan C vitamini özellikle kış aylarında önerdiğim favori üründür. Cildi leke oluşumuna müsait, soluk ve pürüzlü ciltlerde etkilidir.

Burada dikkat edilmesi gereken husus uygulanan C vitamini serumlarının cilt yüzeyinde kalmadan cilt altı dokular tarafından hızla emilmesidir.

C vitamini içeren ürünlerdeki etken madde oranı da önemlidir. Cilde olumlu etkinin görülmesi isteniyorsa \%20 konsantrasyona sahip ürün seçilmelidir.

Güneş kremini kışın da kullanmamız gerekli

Güneşten gelen mor ötesi ışınlar yaz bittikten sonra da cilde zarar vermeye devam eder ve o zamanlara ait UV hasarı gittikçe birikir.

Yazın Antalya sahillerinde gezen biriyle kışın Erzurum’da kayak yapan birinin cilt hasarı birbirinden farklı olmayacaktır. Sıcak veya soğuk havalarda, hem mevsim şartlarından hem de güneşin zararlarından korunmak için nemlendiricili güneş kremi kullanmanız gerekir.

Kış ayları için yüksek faktörlü güneş kremlerine ihtiyacınız yok, burada amacımız güneşin yakıcılığından korunmak değil, cilt için zararlı ışınlardan korunmak ve cildinizi nemli tutmaktır. Çünkü kış aylarında güneşin etkisi ve zararlı UVB ışınları azalır.

Koruma faktörleri de bu UVB ışınlarından bizi koruma oranlarına göre belirlenir. Ancak diğer zararlı ışınlardan UVA’nın mevsimsel düşüş oranı çok azdır. Bu nedenle bu ışınlar cildinizi o an yakmasa bile uzun vadede cildinizde hasar oluşmasına neden olabilir. Üstelik UVA ışınları camdan geçebilirler ve araba içinde bile olsanız cildinizde hasar bırakabilirler.


    Like it? Share with your friends!

    0
    10 shares

    What's Your Reaction?

    love love
    3
    love
    hate hate
    13
    hate
    confused confused
    5
    confused
    fail fail
    1
    fail
    fun fun
    16
    fun
    geeky geeky
    15
    geeky
    lol lol
    11
    lol
    omg omg
    3
    omg
    win win
    10
    win

    0 Comments

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Choose A Format
    Personality quiz
    Series of questions that intends to reveal something about the personality
    Trivia quiz
    Series of questions with right and wrong answers that intends to check knowledge
    Poll
    Voting to make decisions or determine opinions
    Story
    Formatted Text with Embeds and Visuals
    List
    The Classic Internet Listicles
    Countdown
    The Classic Internet Countdowns
    Open List
    Submit your own item and vote up for the best submission
    Ranked List
    Upvote or downvote to decide the best list item
    Image
    Photo or GIF